Elinizdeki çalışma toplumların geleceğine odaklanmış olan bazı senaryoları ele alıyor ve bu senaryolar ışığında Türkiye toplumunu anlamaya çalışıyor. İlk bölümde geleceğe dair senaryolar başlığında, beş çağdaş gelecek bilimcisinin (Daniel Bell, Alvin Toffler, John Naisbitt, Francis Fukuyama ve Yoval Noah Harari) öngörü ve kestirimleri analiz edilmiştir. Burada ilgilendiğimiz nokta, geleceği biçimlendiren dinamikleri ve onların olası etkilerini belirlemektir. İkinci bölümü, Türkiye toplumundaki temel eğilimlere ayırdık. Biz ancak ana eğilimler temelinde bugünü ve yakın geleceği anlayabileceğimizi düşünüyoruz.

Sonuçlar kısmında açıkladığımız gibi, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye’nin maruz kaldığı modernleşme süreci bizde farklı bir modernlik yaratmıştır. Bu bize özgü modernliği “anomik modernlik” olarak tanımlayabiliriz. Anomik modernleşmenin olduğu toplumlar yaz-bozlarla dolu olup, bir türlü temel ikilemlerden kurtulamamaktadırlar. Kitap bu temel ikilemleri -normlar ve ihlaller zinciri- nasıl aşacağımız konusunda bazı ipuçları da vermektedir. Geleceğe doğru yüzünü çevirmiş her okuyucu için yararlı bir çalışma olduğuna inanıyoruz.