Kentlerde giderek yayılan dev alışveriş merkezlerinin
ve yaşam sitelerinin hayatımızda yarattığı
değişiklikler üzerine, Saramago`nun her zamanki
incelikli üslubuyla kotardığı bir roman, Mağara.
Günümüz dünyasının yükselen trendleri olan tüketim
ve steril yaşam mekânlarının sembolü olan bir
`Merkez`le, basit, geleneksel ama hakiki duygularla
dolu üretken yaşamın sembolü yaşlı bir çömlekçiyi
karşı karşıya getiren büyük usta Saramago, basit bir
durumu hayranlık uyandıran felsefi bir alegoriye
dönüştürüyor: Sıcak masalsı anlatısı ve sempatik
karakterleri, devasa reklam kampanyalarıyla birer
harikalar diyarı olarak sunulan yaşam projelerinin
insan ruhunun Platonik mağarasından öteye
geçemeyeceğini gösteriyor.