Şeyh Gâlib, “Hüsn ü Aşk” adlı eserinde “Eski şâirlerin taze mazmûn bırakmayarak hepsini tükettiklerini, zamane şâirlerinin ise eskileri taklitten başka bir şey yapmadıklarını, hâlbûki sanatın, şahsiyet ve yenilik demek olduğunu, başkalarını taklit etmekle sanat eserleri vücuda getirilemeyeceğini” ifade etmektedir.
Fuzûlî, Bâkî, Nedîm’i, ne mesnevîde, ne kasîdede, ne de gazelde onların üstüne çıkmak imkânsız olduğunu gören, diğer taraftan da mutlaka bir yenilik yapmak lüzumunu duyan Gâlib, kendinden önce gelen şâirlerin kullandıkları mazmûnları, sembolleri, yeni parlak renklerle boyayarak yeni bir tarz meydana getirmeye muvaffak olmuş bir şâirdir. Şeyh Gâlib, dîvân şiirine bir yenilik getirmiştir.