Goncourt Akademisi üyesi yazar ve senarist Virginie Despentes’in 2006’da kaleme aldığı King Kong Teori yayımlandığında Fransa’da büyük yankı uyandırdı. Tecavüze bağlı travma, fahişelik, porno film çevrelerinin keşfi gibi kişisel deneyimlerinden *kadın yazar* kimliğine geçişini ve hayata dair düşüncelerini harmanladığı metin *yeni bir feminizm manifestosu* olarak görüldü.
Kadınlık ve erkeklik hallerinin baskılanma biçimlerini, iktidar ilişkilerinin kurulmasındaki incelikli ağları teker teker çözümleyen Despentes, burjuva konformizminin dile getirmekten hoşlanmadığı, yok saymak istediği ne varsa hepsini toplumun suratına fırlatıp atıyor.
Defalarca tiyatroya uyarlanıp, dünya dillerine çevrilen King Kong Teori, dişi bir king kong’un boks eldivenleriyle yazdığı, lafı dolandırmayan, her şeyi bütün çıplaklığıyla, açıkça ifade eden, teorinin konformizminden nefret edip uzak duran, dürüst, acımasız, zeki ve provokatif bir metin. Düşünmeye, farklı bakmaya ve tartışmaya açık bir çağrı...