Tükendi
Stok AlarmıFransız edebiyatının “baba”sı Victor Hugo’nun yazdığı… Dünya edebiyatının en büyük başyapıtlarından biri olan Sefiller, tam metin ve Birsel Uzma’nın yepyeni çevirisiyle olması gereken yerde…
“Oğlak Klasikleri” arasında. İnsanlar hayaller uğruna feda eder kendini ve feda edenler aslında insanlığın kesin olarak katıldığı hayaller için feda etmiştir kendilerini. Ayaklanmacı ayaklanmayı şiirselleştirir, yüceltir. Yapılacak şey konusunda sarhoşluğa kapılınca trajik şeylerin içine atar insanlar kendini. Kimbilir? Başarırlar belki de. Sayıları azdır. Karşılarında koskoca bir ordu vardır. Fakat onlar hakkı, doğa kanununu, herkesin kendi egemenliğine sahip olduğunu, daha azının mümkün olmadığını, adaleti, gerçekliği ve gerekirse üç yüz Ispartalı gibi ölmeyi savunurlar. Don Quijote’yi değil Leondras’ı düşünürler. Bildikleri yolda ilerlerler ve bir kez öfkeye kapıldı mı, bir daha geri adım atmaz, başları önde, görülmemiş bir zafer hayaliyle, devrimin tamamlanmasına, ilerlemenin özgürleşmesine, insan türünün yüceltilmesine, evrensel kurtuluşa ve en kötü halde Thermopylai’ye umutla ilerlerler.
İlerleme adına bu silaha sarılmalar sıklıkla başarısızlıkla sonuçlanır ve nedenini de açıklamış bulunuyoruz. Halk kalabalıkları şövalyelerin sürüklemesine direnir. Ağır kitleler, kalabalıklar, bizzat kendi ağırlıkları nedeniyle kırılgandırlar, maceralardan çekinirler ve idealde de macera vardır. Zaten unutmayalım, çıkarlar açısından çok az ideal ve duygusal dost vardır. Zaman zaman mide yüreği felç eder.