"Kararımı verdikten sonra ona ne bir açıklama ne de sitemde bulundum. Neye sitem edecektim? Ondan ne isteyebilirdim? Bu güzel ve iyi insanı, gelecek dolu bu hayatı neden alt üst edecektim?" Zaten kopma noktalarında ilk adımı atan, zalim ya da bahtsız olmaya zorlanmış olan kişi sorgulanmamalı ve yargılanmamalıdır. Onun bu duruma düşmesini istemedim. O, acı çekmeyi hak etmemişti. Bense, onu rahatsız ederek bana duyduğu saygıyı kaybetmek istemiyordum. Gururu, kadının en önemli görevlerinden biri olarak algılamakta haklı mıyım bilmiyorum ama tek bir kişiye yüklenmiş aşkı aşağılamadan edemiyorum. Bu noktada, gerçek aşkları veren ve geri alan Tanrı`ya bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Bir ruhun aşka yenilmesinin kölelik olup olmadığını tartışmamak gerek artık. İnsana özgürlüğü, ruha istediğini sevme hakkı. Tanrı`ya ondan gelen ateşi vermek gerek."