Tükendi
Stok AlarmıBir nazar kıl benim müşkül halime
Yaktı beni nar-ı giryana neden
Saldı kervanımı rah-ı revana
Düşürdü tabibi hicrana neden
Cihani, bade içerek Narı Giryana düşen büyük Hak Âşıklarından biri…
*Bade İçme ve Hak Âşıklığı*, bütün mahlûkat içinde sadece insanoğluna bahşedilen konuşma hususiyetinin bile çok üstüne çıkan, *seri ve irticali şiir söyleme kabiliyetinin* sembolik ifadeleridir. Bu mefhum, temel ontolojik referansları kitabi-vahyi olan Müslümanlara asla yabancı gelmez. Zira aralarında seviye farkı olsa bile her ikisinin kaynağı da aynıdır… Her ikisi de, Allah’ın *dilediğine tahsis ettiği Rahmet-i İlahiyeler* cümlesindendir. Muayyen bir şahsiyet özelliği ile kayıtlı olmayan bade içme, sıradan bir insanı bile bir anda deryadile tahvil edebilir…
Şunu ifade edelim ki, Bayburt havalisi bu Mevhibe-i İlahiye’nin verilmesi için seçilmiş coğrafyaların en barizlerinden biridir. Bu çok esrarlı tahsis ve mazhariyetle; mesela, Tahsını’lı çoban Ahmet; *pir destinden* bade içtiği çok derin bir uykudan Celali olarak uyanacaktır… Bu sahanın, aradaki büyük temsilci şahsiyetlerini, burada saymıyoruz.
Celali’den neredeyse iki asır sonra, mezkûr havaliden, ele avuca sığmaz ilk gençlik çağını henüz idrak etmiş olan Siptoros’lu Tahsin Yıldırım çıkacak ve aynı yoldan *nuuş* edilen bir bade ile Hak Âşıkı Cihani olacaktır…
Onun,1941 senesinde başlayan dünya seyrü seferi, 2003 İstanbul’da noktalanır. Naaşı, vasiyeti üzerine Siptoros’a nakledilip, çok sevdiği Mürşid-i Kamil Ağlar Baba’nın yakınında toprağa verilir…