Cinselleştirme ve cinsiyetlendirme "öteki"ni yaratma sürecinin etkili araçlarından biri olagelmiştir. Şarkiyatçı söylemde de grotesk cinsellik, Avrupa’nın "kıyıları"nı, dolayısıyla Avrupa’nın "ötesi" ile "berisi"ni tanımlayan bir öğe olarak işlev görmüştür. Bu durum ötekilik mekanlarının yaratılması, haremler, hamamlar vb. çevresinde gelişmiş olan akıl almaz efsaneler için de geçerlidir. Bu efsanelere meydan okuyacak veya onları gözden geçirtecek kanıtlar yok değildi, ama asıl sorun bunların şarkiyatçı söylemde coğrafi bölgelerle cinsellik arasındaki "simgesel bağlantılar"ın öğeleri, hatta belki de iletkenleri olmasıydı. Bu yüzden Lady Montagu ve diğer görgü tanıkları, tüm uğraşlarına rağmen Şark cinselliğiyle ilgili birikmiş "bilgi" yığınını yerinden edemediler; olsa olsa bu yığının yanı başında varlığını sürdüren, fakat onu alt edemeyen alternatif bilgiler üretebildiler. Irvin Cemil Schick elinizdeki çalışmasında Avrupa sömürgeci söylemi içinde, Şark’ın ötekileştirilmesinde cinsel ve cinsiyetçi temsillerin nasıl yaratıldığını ve kullanıldığını geniş bir örnekleme ve kaynakçaya dayanarak anlatıyor. Avrupa’nın Şark’ı "ötekileştirmek" suretiyle kendini nasıl tanımladığını ele almanın yanısıra, bunun cinsiyetçi söylemin olgunlaşmasına yaptığı katkıyı da ortaya koyuyor.