Bu topraklarda Zaferin Yolu nereden geçiyor? 

İçinizden mi? 

Kalbinizden mi?
 
Hayallerinizden mi? 

Düşmanın kalkıp kaçtığı yerden mi? 

Cephe gerinizden mi? 

Masabaşından mı? 

Top mermisinin ucundan mı? 

Kalemin mürekkebinden mi? 

Telgraf hatlarından mı?
 
Olmayan donanmanın sığındığı limandan mı? 

Cepheden dönmeyen dedelerden mi? 

Her bayram eşlerini sevdiği yemekleri yaparak mutfak camında günlerce bekleyen gözü yaşlı nenelerden mi?
 
Evlendiği gün kocasını cepheye uğurlayan genç gelinlerden mi? 

Gelinlik parasını Kuvayı Milliye’nin yardım sandığına atan gözü pek genç kızlardan mı? 

Kağnı tekerleğinin gıcırtısından mı? 

Şerife Bacı’dan mı? 

Gördesli Makbule’den mi? 

Sabiha Gökçen’in anne ve babasından mı? 

2 gündür atından inemeyen süvarinin üzengisinden mi? 

Boru takımlarının çaldığı marştan mı?
 
Cami içinde doldurularak yakılan binlerce Türk’ün çığlıklarından mı? 

Yahya Kaptan’dan mı? 

Yarbay Nazım’dan mı? 

İsmet Paşa’nın sadece 1 kez gördüğü evladından mı? 

Fevzi Çakmak’ın Gelibolu’da gömülü şehit kardeşinden mi? 

Şehitlerin kabirlerinden mi? 

Gazilerin iyileşmeden cepheye koştukları hastanenin koridorlarından mı? 

Bayrağı toprağın altında dahi bırakmayan kahraman sancaktarın elinden mi?
 
Yıldırım İstasyonu’ndan saygı ile geçen bir lokomotifin kömüründen mi?
 
Esir Trikopis’in Başkomutan’a verdiği selamdan mı? 

Fahrettin Altay’ın hiç bozulmayan telsizinden mi? 

Askerin azminden mi? İzmir’in dağlarından mı? 

Başkomutanın omuzlarından mı? 

Yakasından mı? 

Yoksa Mustafa Kemal’in ruhundaki ateşten mi?