Binlerce yıl önce tarımın, yazının, sanatın, felsefenin ve erdemin yeşerdiği topraklar bugün acının, nefretin, şiddetin ve ölümün olağanlaştığı bataklığa dönüşmüştür. Orta Doğu`da bir asır önce sömürgeci güçler tarafından kurulan bölgesel sistem, içsel ve dışsal çoklu aktörlerin ve dinamiklerin etkisiyle sancılı bir dönüşüm` sürecine girmiştir. Bu dönüşüm sosyo-kültürel ve siyasal dinamiklerin sınır aşan özelliği nedeniyle bölgenin tüm ülkelerini etkilemekte, kuruluşlarından itibaren kırılgan olan bölge devletlerini meşruiyet krizine sokarak zayıflatmakta ve yeni otorite kaynaklarının yükselişine yol açmaktadır. Bu kitapta, uygarlığın beşiği olarak bilinen bu coğrafyanın; dini fanatizm, cehalet, kötü yönetim, küresel ve bölgesel rekabet, sınır aşan terör, etnik ve mezhep çatışmaları ile kaynak savaşlarının sarmalında çağımızda geldiği durum ve gelecekte olabileceği görünüm incelenmektedir. Kitapta, konunun uzmanı değerli yazarlar tarafından bölgedeki gelişmeler bütüncül ve sorgulayıcı bir bakış açısı açısıyla ele alınmaktadır. Sorunların, krizlerin ve çatışmaların nedenleriyle aktörlerin politikaları ve hedefleri analiz edilirken yeni dinamiklerin etkileşimine odaklanılarak mevcut kaotik durumun nasıl bir denge oluşturacağı öngörülmeye çalışılmaktadır.