"İki Türk hükümdarının gövde gösterişi yiğit olan yiğitlere yakışır. Nitekim kazanan sözünü söyler ve öyle de olmuştur. Mamafih sadece vakaya mezhepsel bakmamak gerekir, bu bakış açısı hem ayrışmayı körükler hem de fitneye neden olur. Nitekim işin mezhep tarafı birinci derecede islam Alimlerinin tartışması gereken hususlardır. Ötekileşerek değil de problem çözmeyi yeniden öğrendiğimiz gün bu mesele de hallolacaktır.
Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında yapılan Çaldıran Savaşı`nın tartışma konularından birisi de Şah ismail`in eşi Taçlı Begüm`ün Osmanlıların eline esir düşüp düşmediği meselesidir. Zira bu konu hem Osmanlı hem de Safevi tarihçileri tarafından utanç, cinsiyet, namus, psikolojik üstünlük gibi meselelerin gölgesinde bazı yalanlar uydurulmuştur.
Osmanlı ve Safevi kaynaklarının karşılaştırmalı incelendiği zaman onun-kısa bir süre- Osmanlıların eline esir düştüğü; fakat hemen serbest kaldığı ve Şah İsmail`in yanına döndüğü ortaya çıkmaktadır.
Şah İsmail döneminde sarayın en güçlü kişilerinden biri olan Taçlı Begüm`ün Şah İsmail`den sonra da ülke siyasinde etkileri olmuştur. İleriki zamanlar içerisinde haremden çıkarılarak Şiraz`a sürgün edildiği belirtilmektedir.
Ben de bu görüşe katılıyorum çünkü yiğitçe savaşan Osmanlı askeri ve hele Yavuz Sultan Selim, bu gibi aksi durumlara tenezzül etmez ve etmemiştir de..."