Şiir; saatler dahi verilse anlatmakta yeterli olamayacak duyguların, yılların eskittiği yaşanmışlıkların, ölümlü insanın sonsuzluğa armağan ettiği satırların, kelimelerin tükendiği yerde duyguların yazıldığı sanattır. Geçmişten geleceğe hiç eskimeyecek duygu ve anlam dolu dizeler ile unutulmayan dokunuşlardır. Kalben duygular ile dolu olan bir kimse; bazen gecenin karanlığında, bazen sonbaharın kuruttuğu yapraklarını döken ağaçların altında, bazen ise bir kış sabahı penceresinin karşısına oturur ve kalemini eline alır. Sonrasında birer birer kalbinden dökülmeye başlar satırlar. Öylesine anlam dolu, öylesine değerlidir ki... Belki kavuşamamış âşıkların ağlayışı; belki şairin hayatı boyunca yüklenmek zorunda kalıp, ağırlığında kalben ezildiği bir hikâyenin haykırışı, belki korku ve endişe, belki de yalnızca kâğıda dökülmeye ihtiyacı olan dizeler ve daha niceleri. Hepimizin iyisi ve kötüsü ile bir hikayesi; anlatmaya çalıştığı düşünceleri, hisleri vardır. Böylece hepimiz bu muazzam çatıda, şiirlerde buluşuruz. Aynı bundan seneler ve belki de asırlar önce ellerine tıpkı bizim gibi kalemlerini alıp, hislerini ve anlatmak istediklerini bütünü ile kaleme almaya çalışan üstatlarımız gibi...