Türk yenileşme tarihinde, özellikle XVII. yüzyıldan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna kadar geçen süreçte, Batı’yı yakalamak amacıyla çoğu zaman sancılı, karmaşık ya da çelişik pek çok gelişme yaşanır. Bu süreçte Batı’yı tanımaya ve onun gelişmişliğini yakalamaya çalışan devlet ya da toplumun aydın kesimi, kendi içlerinde ön yargı, eleştiri, kuşku, öykünme, arayış, taklit, aktarım, sentez gibi birbirinden farklı tutum sergiler. Her ne olursa olsun Türk devletinin öncelikli hedefi, yenileşerek Batı karşısında kaybettiği üstünlüğünü tekrar kazanmak, toprak bütünlüğünü korumak, toplumun daha güven ve gönenç içinde yaşamasını sağlamak olur. Kayıp, gerileme ve dağılmayı önlemek için ortaya çıkan bu yenileşme refleksi, devlet, toplum ve ekonomi alanında kırılmalara, değişim ya da dönüşümlere kapı aralar. Bu eserde; yenileşme tarihinde örnek alınan Batı`nın değerlerinin aktarım süreci ve elde edilen kazanımlar incelenmiş, bu konu üzerine yapılan çalışmalar yeniden tahlil edilmiş, döneme ilişkin periyodik yayınlar, arşiv kayıtları, Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınan resmî raporlar ve belgeler değerlendirilmiştir.