Tükendi
Stok AlarmıBölüm 1: Türk Anayasa Hukukunun Bilgi Kaynakları
Bölüm 2: Osmanlı Anayasal Gelişmeleri
Bölüm 3: Cumhuriyet Dönemi Anayasal Gelişmeleri
Bölüm 4: Temel İlkeler
Bölüm 5: Temel Hak ve Hürriyetler
Bölüm 6: Siyasî Partiler
Bölüm 7: TBMM Üyelerinin Seçimi
Bölüm 8: TBMM Üyelerinin Hukukî Statüsü
Bölüm 9: TBMM’nin İçyapısı ve Çalışma Düzeni
Bölüm 10: Yasama Fonksiyonu
Bölüm 11: TBMM’nin Görev ve Yetkileri
Bölüm 12: Yürütme
Bölüm 13: Cumhurbaşkanı
Bölüm 14: Yürütme Organının Düzenleyici İşlemleri
Bölüm 15: Olağanüstü Hâl Yönetim Usûlü
Bölüm 16: Yargı
Bölüm 17: Anayasa Yargısı
Bölüm 18: Anayasa Değişikliği
Türk Anayasa Hukuku Pratik Çalışmaları başlıklı bu kitap, ülkemizde yaşanan anayasal sorunlarla besleniyor. Kitabın her baskısı, yayınladığı yılın tartışılan sorunlarının bir fotoğrafını çekmeyi amaçlıyor.
Bu ülkede bir zamanlar, siyasî partilerin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması sorunu çok tartışılıyordu. 2007’ye kadar Cumhurbaşkanı-hükûmet çatışması sorunlarını yaşadık. 2007’de Anayasa Mahkemesinin 367 kararıyla anayasal sistemimiz çalkalandı ve izleyen yıllarda hükûmet sistemi sorunu gündemden düşmedi.
2010’da Anayasa değişikliği tartışmaları yaşadık. İzleyen yıllarda hukuk devleti ve demokrasiden uzaklaşma süreci başladı. 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra olağanüstü hâl rejimi ve olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnameleri anayasa hukukumuza damgasını vurdu.
Son yıllarda, Türkiye’de, başta ifade hürriyeti olmak üzere, pek çok temel hak ve hürriyet, yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı yara aldı; her yıl da yara almaya devam ediyor. Kitabımızın her baskısında bu yaralara örnek veriyor, bunların bir bilançosunu çıkarmaya çalışıyoruz.
2019 yılında ise Yüksek Seçim Kurulunun yanlış kararları, 2020 ve 2021 yıllarında Covid-19 saygınıyla mücadele kapsamında alınan kararların hukuka aykırılığı Türk anayasa hukukunun kanayan yarası haline geldi.
Şüphesiz ki ülkemizin gündemden hiç düşmeyen kanayan yarası, *hukuk devleti yarası*dır. Bu yara, eskiden olduğu gibi bugün de en ağır bir şekilde kanamaya devam ediyor.
Neticede bu kanayan yaraların fotoğrafını çekmeye çalışırken, bu kitabın hacmi her baskıda artıyor: Beşinci baskıda 288 sayfa olan bu kitap, altıncı baskıda 336 sayfaya, yedinci baskıda 400 sayfaya, sekizinci baskıda 408 sayfaya, dokuzuncu baskıda 438 sayfaya, onuncu baskıda 484 ve onbirinci baskıda 512 sayfaya ulaştı. Bu kitabın hacminin artık artmaması dileğiyle. K.G.