Tebriz, bugün takribî dört milyon nüfusuyla İran İslâm Cumhuriyeti’nin en önemli şehirlerinden birisidir. Nüfusunun neredeyse tamamını Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır. Şehir, tarihî önemine binâen Ortaçağ kaynaklarında “Azerbaycan’ın Anası” telâkki edilmiş ve başta geç dönem İslâm coğrafyacıları olmak üzere Ortaçağ’a ait tarih ve coğrafya eserlerinde Azerbaycan coğrafyasının en mühim şehri olarak gösterilmiştir. Şehirde konuşulan dilin, Oğuz grubu Türkçesi olan ve doğal olarak Türkiye Türkçesine çok yakın olan Azerbaycan Türkçesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zaten merhum âlim Zeki Velidi Togan’ın vaktiyle işaret ettiği gibi Azerbaycan’ın büyük oranda Türkleşmesi, İlhanlı çağına isabet etmekteydi. Bununla doğru orantılı olarak İlhanlılar zamanında şehrin, Bağdat’ı geçerek İslâm dünyasının merkezi olduğunu da iddia edebiliriz.
Son bin yılına Türklerin damga vurduğu Tebriz, barındırdığı Türk nüfus sebebiyle, ağırlığını Oğuz grubu Türklerinin oluşturduğu Türkiye, Azerbaycan ve İran Türkleri için her dâim önemini muhafaza edecektir.
Biz bu çalışmamızda, tarihî kaynaklar, misyoner raporları, seyahatnâmeler ve modern araştırma eserleri ışığında Türk tarihi için önemli bir merkez olan ve tarihî kaynaklarda “Dârü’l Mülk-i Azerbaycan” olarak adlandırılan Tebriz şehrinin, Selçukluların bölgeye gelişinden Kaçar Hanedanı’nın devrilmesine kadarki devresinin (11-20.yüzyıllar arası) siyasî, ekonomik ve sosyal tarihini ortaya koymaya çalışacağız.