Üçü kız, üçü erkek olmak üzere toplam altı kardeşini öldüren acımasız Boone’dan öç almak istemeyen kovboy Sam’in çarpıcı, şiirsel öyküsü. Sam, korkak olduğundan değil, dini bütün biri olduğu, insanları sevdiği, şiddetten nefret ettiği için öç almak istemektedir. Başta şerif ve rahip olmak üzere çevresinin baskı ve dırdırından kurtulmak için Boone’un peşine düşmeye razı olur, ama onunla konuşmak, "birine sevgi ve anlayışla yaklaşırsak, onun da bizim kadar iyi olabileceğin"ni kanıtlamak amacıyla. Sam, dünyada en çok sevdiği varlıkla, kısrağı Lola’yla yola çıkar. Lola, Sam’in Rosinante’si ve Dulcine’sidir. Dert ortağı, gönül yoldaşıdır. Birlikte, olağanüstü bir berüvene atılırlar. Boone’u bulmak için, koca bir çölü, bitiminde cennete ulaşılacağı varsayılan, kendisi korkunç bir cehennem olan Kaplumbağalar Çölü’nü geçeceklerdir. Peki, Sam ve Lola, hedeflerine varabilecekler mi? Yoksa, ölüm, hüzünlü bir türkünün ıslıkla çalınan ezgisi kılığında kol gezmeyi sürdürecek mi?