Dünyada insan nüfusunun hızla artmasıyla birlikte gıdaya olan talepte giderek artmaktadır. Fakat küresel iklim değişiklikleri ve çeşitli nedenlerden dolayı giderek tarım alanları da azalmakla birlikte abiyotik ve biyotik faktörlerden kaynaklı olarak bu alanlardan elde edilen ürünlerde verim ve kalite kayıpları da düşmektedir. Günümüzde tarımsal üretim alanlarında daha çok verim ve kaliteli ürün almak için yoğun girdili tarım uygulamalarından kaynaklı su ve gıda kaynaklarının kirlenmesi, hedef olmayan faydalı böceklerin zehirlenmesi ve insektisitlere dirençli böcek popülasyonlarının gelişmesi gibi bazı istenmeyen etkiler yaratmıştır. Dolaysıyla gelecekte sürdürülebilir tarım uygulamalarının devamlılığı büyük ölçüde ekolojik çerçevede bitki koruma çalışmalarında zararlı etmenlerin tanınması ve mücadelesin de doğru çözümlerin bulunması ve uygulanmasıyla olacaktır. 
Sürdürülebilir tarımla, insan ve çevre sağlığı ile biyolojik çeşitliğin korunması, kimyasal kalıntıların azaltılması, bozulan doğal dengenin yeniden oluşturması, sürekli bir ekonomik kalkınmaya olanak verecek bir biçimde doğal kaynakların yönetimini sağlarken, diğer bir taraftan gelecek nesillere uygun ve sağlıklı bir çevre bırakmak hedeflenmektedir. 
Sonuç olarak sağlıklı nesiller sağlık gıdalara, sağlıklı gıdalarda sürdürülebilir tarım ve bitki koruma çalışmalarına bağlıdır.