Tükendi
Stok Alarmıİnsanlığa ekonomik, kültürel, bilimsel alanlarda katkıda bulunmuş tüm tarihi kişileri övgüyle anmak, her insan için bir görevdir. Öte yandan belirli bir küme insan yararına diğer insanlara acılar çektiren, yıkımlarına neden olan kişileri benimsemek ya etnik ayrımcılığa ya da dinsel bağnazlığa girer. Ancak ne yazık ki tarihin akışını da çok kere ikinci türden insanların içinde bulunduğu kümeler değiştirir.
Tüm diğer uluslarda olduğu gibi Türkler, Farslar, Araplar arasında da her iki türden insanlar bulunmuş, yalnızca kendi ülkelerinde değil, tüm dünyada etkili olmuşlardır.
Yanlış bilinen bazı gerçeklerden biri, Türklerin, Müslüman olduktan sonra yerleşik yaşama geçtiği savıdır. Bu doğru değildir, Türkler önce yerleşik yaşama geçmeye, sonra İslamiyet’i benimsemeye başlamıştır.
Yine okul kitaplarında Türklerin kitleler halinde Müslüman olduğu ileri sürülür. Bu da doğru değildir, Türklerin İslamiyet’e geçmeleri çoğu kez silah zoruyla dayatılmış, İslamlaşma süreci yaklaşık 350 yıl sürmüştür. Selçukluların politik nedenlerle İslamiyet’i kabullenip Ön Asya’da egemen olmaya başlamaları üzerine Türkler arasında İslamiyet yayılmaya başlamıştır.
Uzun yıllar Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’de Stratejik Planlama Şefi, Ticari Programlar Müdürü, Teşkilat ve İç Denetim Direktörü olarak görevini sürdüren Osman Karadağ’ın kaleme aldığı bu kitap, doğru bilinen yanlışlara ışık tutan kıymetli bir kaynaktır.