1596’da Fransa’da doğan Descartes yaşamının çoğunu Hollanda’da geçirdi ve 1650’de Stokholm’de öldü. Descartes modern matematik okulunun ve modern felsefenin başlatıcısı olarak kabul edilir. Fizikçiler tarafından mekanik ve optik alanındaki çalışmaları ile bilinen Descartes geometrik problemlerin cebirsel denklemler ile çözülmesini sağlayan analitik geometrinin bulucusudur. Kartezyen koordinat dizgesi onun adıyla bilinir ve fiziksel evrenin mekanik nedensellik terimlerinde açıklaması, aslında Mekanik kavramının kendisi Descartes’ın modern bilime en önemli katkılarından yalnızca biridir (Newton hiçbir zaman fiziksel evren üzerine tanrıbilimsel açıklamaları savunmaktan ve deterministik Mekaniği reddetmekten vazgeçmedi). Descartes’ın modern Avrupa felsefesi için önemi bilim için öneminden daha az değildir. Skolastik felsefe ile kopuşu, Usu gerçeğin biricik yargıcı olarak kabul etmesi Avrupa’da felsefe için yeni bir başlangıç oldu. Felsefe salt "bilgelik sevgisi" olmanın ötesine geçmeli, Bilginin güvencesi olan ve kuşku duyulamaz bir Yöntem üzerine kurularak gerçek Bilim olmalıydı. Descartes’ın ussal Yöntemi bilincin tüm içeriğinin sorgulanması ile, hiçbirşeyi, tüm duyusal ‘bilgi’yi, giderek inancı, matematiği bile esirgemeyen haklı bir kuşku ile başlar. Ama kuşkucuların tersine, Descartes salt kuşkuda takılmaz ve eksiksiz olarak tanıtlanmış saltık olarak varsayımsız Bilgiye, ussal Gerçekliğe ulaşmayı amaçlar. İnancın yok edilmesini değil, tersine kuşkuya bağışık olmasını sağlamayı, onu bilgi yoluyla aklamayı ve desteklemeyi ister.