Tükendi
Stok AlarmıOsmanlı Devleti ve İran çeşitli nedenlerle tarih boyunca birçok kez karşı karşıya gelmişlerdir. Bu mücadelelerin temelinde her iki devletin de iktidarını sağlamlaştırmaya yönelik politikalar yer almasına rağmen *mezhebî farklılıklar* söz konusu çatışmalarda ön plana çıkarılmıştır. Bu bağlamda Sultan 1. Mahmud Dönemi Osmanlı-İran münasebetleri hem siyasî hem de mezhebî mücadeleler gölgesinde seyretmiştir.
Osmanlı Devleti, 16. yüzyıl başlarından itibaren Hilafet gücünü elde etmiş ve bu sayede Sünniliğin en önemli temsilcisi haline gelmiştir. Buna mukabil İran, Şiîliği temsil eden siyasî bir unsur olarak Osmanlı Devleti’nin karşısına çıkmıştır. Bu durum Osmanlı-İran ilişkilerini siyasî olduğu kadar mezhebî açıdan da etkileyen önemli bir gelişmedir. Öyle ki 1. Mahmud Osmanlı Devleti’nin başına geçtikten bir süre sonra İran’daki Safevî hâkimiyeti sona ermiş ve Afşar Türklerine mensup olan Nadir Şah yönetime hâkim olmuştur. İran’da siyasî ve askerî gücü elde eden Nadir Şah, kendi mezhepleri olan Şia’nın İsnâaşeriyye kolunu resmî mezhep olarak kabul ettirmek amacıyla Osmanlı Devleti’nden bazı taleplerde bulunmuştur. Yine mezhep farklılıklarından doğan ayrılıkları ortadan kaldırma ve Ehl-i Sünnet itikadına yakınlaşma hususunda da çeşitli adımlar atmıştır. Elinizdeki kitapta Osmanlı-İran ilişkilerinin Sultan 1. Mahmud Dönemi’nde nasıl şekillendiği konusu kendi perspektifimizden ortaya konulmaya çalışılmıştır.