Tükendi
Stok Alarmıİslamiyet’in doğuşu siyasaldır. Peygamber dini li-der, devlet başkanı ve ordu komutanıdır. Toplumun siyasal egemeni, İslami anlayışa göre yönetenidir. İlkel Arap toplumuna yenilikler, yaşamla ilgili ileri kurallar getirmiştir.
Peygamber’in ölümünden sonra egemenliğe yönelik ayrılıklar başlamış, dört halifeden üçü öldürülmüş, dördüncü halifeyle de halifelik babadan oğula geçmiştir. Müslümanlar önce Abbasiler ve Emeviler olarak iki gruba ayrılmış ve aralarında çok kanlı savaşlar yapılmıştır.
İslamiyet’in tek kitabı olan Kuran’dan sonra geliştirilen Kuran dışı kitaplar ve oluşturulan şeriatla siyasallaşan İslam; baskıya, baskı altında tuttuğu ortamda çıkar sağlayan ve sağlatan bir yönetim anlayışına dönüşmüştür.
İslamiyet’i kabul eden ilk Türkler, Arap özentisi içinde olmamışlar, İslami kuralların yanında yazılarına, gelenek ve göreneklerine de sahip çıkmışlardır. İlk Türk devletlerinde eserler Türkçe yazılmış, sarayda ve toplumda Türkçe konuşulmuştur. Osmanlılar ise Arapçaya bağlı kaldılar. 622 yıl tarih sahnesinde kalmalarına karşın, ne Türkçe bir alfabe yaptılar ne de devlette Türkçeyi kullandılar. Kuran’ı anlamadan okuttular, halkı dini anlayışla kul yaptılar.
Osmanoğulları, Türklük anlayışına göre değil, siyasallaşmış İslam anlayışına göre aile devleti oluşturdular. Devleti Türklerle değil, devşirmelerle yönettiler. Türklükten uzaklaştılar. Türkleri aşağıladılar, insan yerine koymadılar. Bu kitapta; İslam, siyasal İslam, Türkler ve Osmanlılar anlatıldı.