Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Partilerin iktidara yükselmelerinin yolu ise liberal demokrasilerde seçimlerden geçmektedir. Seçimler de demokrasinin vazgeçilmez unsurlardan biridir. Siyasi partilerin varlıklarını sürdürebilmesi ve seçimlerde başarılı olabilmesi için finansman ihtiyacı vardır. Partiler, bu finansmanı hazine yardımı ve bağışlardan elde etmektedir.Ülkemizde siyasi partilere yapışlan bağışlar da ise yeterinde şeffaflık ve açıklık bulunmamaktadır. Oysa ki demokrasileri demokrasi yapan temel ilkelerden biri de açıklık ve şeffaflıktır.Şeffaflıktan uzak siyasi hayatta yapılmasa bile yolsuzluk söylentisi, hükümetlere ve kamu kurumlarına ve dolayısıyla parlamentoya olan güveni sarsarak siyasi yozlaşmaya neden olmaktadır. Siyasi yozlaşmayı ortadan kaldırabilmek için siyasetin kirli görüntüsünden uzaklaştırılması, kalıcı, şeffaf ve açıklık ilkesiyle donanımlı bir zemine kavuşturulması, siyaset alanın "para -kaynak-güç kıskaç"ından kurtarılarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Yapılabilecek bu düzenleme çerçevesinde siyasetin finansmanının içerisinde seçim harcamalarının finansmanı, denetimi, üst sınırı ve şeffaflığıyla birlikte siyaset-ticaret- çıkar ilişkileri, mal varlığı konularının gelişmiş demokrasilerdeki uygulamalar örnek alınarak hukuki zeminine oturtulması, Avrupa Birliği’ne uyum açısından önem arzetmektedir.Ayrıca ülkemizde siyasetin ahlaki bir platforma kavuşmanın yolu da buradan geçmektedir.Seçim harcalamalarının denetlenmesi, üst sınırın konması ve şeffaflığı sayesinde, toplum iktidarda gerçek temsilcilerini görme imkanına kavuşacak, kaynağı belli olmayan sermayelerce demokrasinin satın alınma olasılığı azaltılabilcektir. Dolayısıyla seçimlerde paranın gücü değil, oyların sayısı gerçek iktidarı ortaya koyabilecektir.