Rus devrimi`nde Bolşevikler`in amacının tüm bir toplumsal sistemi yıkarak onu daha üst düzeyde bir yenisiyle ikame etmek olduğu bilinir. Bu çalışma ise geri kalmış, tecrit olmuş bir Rusya`nın bu süreçte nasıl modernize olduğunun, nasıl değiştiğinin öyküsüne odaklanıyor. Yirminci yüzyıl biterken komünizmin yaşadığı düşüşe dek uzanan tartışma, bu tarihsel süreci bolşevikler`in yarattığı itici ve öncü güç kadar devrimin kendi çelişkileriyle boğuştuğu buhranlı dönemlerle de bütünlük içinde gözler önüne seriyor.