Gerçek yaratım, hüzün ve yalnızlık kokar. "Biricik" olan bu dünyaya yaratmaya gelmiştir. Bunun için hüznü kutsamalı ve yalnız kalmalıdır. İncil`in korkaklara seslenişini şu şekilde düzeltmek gerekir:
“Bütün dert ve kederlerinizi kendi üzerinizde taşıyın!”
Tanrı`nın İncil`den sonraki müjdesi olduğuna inanılan Kur`an da müminlere teselliyi ve sabrı öğretir. Öğretiye göre İlah`ın kullarına kaldıramayacaklarından daha ağır bir yük vermeyeceği belirtilir. Oysa bu yetmez, insan kendini kırbaçlamalıdır. İnsan, Tanrı`nın kendisine uygun görmüş olduğu yükleri bir kenara bırakıp şüpheyi, hüznü, yalnızlığı, krizleri yani bizzat Tanrı`yı sırtlamalıdır. Tanrı`nın hiçlik kokan cesedini, taşımaya değer başka hiçbir şey yokmuşçasına iflah olmaz bir dirayetle kucaklamalıdır ve nihayet ona uygun mezarı kazıp gömmeyi başardığında insan doğrulacaktır. İşte o gün iki ayağı üzerine dikilen ilk primat, atalarının takındığı haklı gururu miras alarak başını güneşe bir Übermensch olarak çevirecektir.