Felsefe tarihinin en çok tartışılan felsefi problemi olarak bilinen özgür irade-determinizm paradoksunu ortadan kaldırmak için pek çok teşebbüste bulunulmuş fakat hiçbiri genel kabul görmemiştir. Bu kitapta ise, daha önceleri de öne sürülmüş bir sav, yani bu paradoksun terimlerini farklı bir şekilde yorumlamanın, paradoksu çözmeye yardımcı olabileceği savı ele alınıyor.

Kitabın birinci bölümünde determinizm, özgür irade ve kişisel özerklik kavramları tarihsel gelişimi içinde inceleniyor. Özellikle özgür irade ve özerklik kavramları arasındaki fark vurgulanıyor.

İkinci bölümde ise ana hatlarıyla etik ve ardından sorumluluk kavramları inceleniyor.

Olabildiğince açık ve anlaşılır bir üslupla kaleme alınan bu kitaptaki argümanlar, umuyoruz ki okuru ikna eder ya da en azından yeni düşüncelere kapı aralar.