Tükendi
Stok AlarmıBirinci Cihan Harbi neticesinde Osmanlı İmparatorluğu fiilen dağılmıştı. Mondros Mütârekesi’nin ağır şartları, kayıtsız şartsız bir teslimiyeti ifade ediyordu. Nitekim, 1920’nin 10 Ağustos tarihinde imzalanan ve fakat kapatılmış olması hasebiyle Osmanlı Meclis-i Meb’usânı tarafından da Meclis’in yokluğunda onun yerine yetki kullanma durumundaki Pâdişâh tarafından da imza edilmediği için sadece “proje” safhasında kalan Sevr Antlaşması metni de büyük güçlerin vesâyeti altında, kolu kanadı kırılmış küçücük bir Osmanlı Devleti öngörüyordu. Bütün bu hesap ve projelerin 1919-22 sürecinde, Türklerin “çekirdek vatan”ı Anadolu’nun ayağa kalkması ile nasıl bozulduğu malûmdur.
Türk Milletinin varoluş mücadelesi olarak da tanımlanan Milli Mücadele, askerî ve siyasî yönleri kadar ve aynı zamanda büyük bir “Malî Mücadele”dir
Lozan Antlaşması mali vesayeti bitirirken, İzmir İktisat Kongresi kararları da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mali anlayışını belirlemiştir. 1924 Anayasası mali teşkilatlanmanın hukuki zeminini inşa ederken, baş siyasi aktör sıfatıyla Mustafa Kemal Atatürk de dönemin bütçe ve vergi politikalarına istikamet vermiştir.
Maliye Vekâleti, 1936 tarihinde 2996 sayılı “Maliye Vekâleti Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun”la müstakil bir kanuna sahip olmuştur. Elinizdeki kitap Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçilirken ve yeni rejimin kuruluş dönemini kapsayan 1918-38 yılları arasındaki “Malî Mücadele” ve dönüşümün hem belli başlı kilometre taşlarını, hem de temel mahiyetini ele almaktadır.