19. yüzyılın ikinci yarısında Tevfik Fikret ve Mehmet Akif’le zirve yapan entelektüellerin kendi çocuklarını merkeze alarak örnek/ideal bir genç yetiştirme düşüncesinin Osmanlı’daki ilk örneği olan İshak Tokadî’nin Nazmu’l-ulûm adlı eseri, oğlu Fazlullah’ın şahsında örnek-bir-gencin değer ile-bilgi birlikteliğini, içinde yaşadığı çağın zihniyeti içinde inşa etme projesidir.
İshak Tokadî, projesini iç içe geçmiş daireler şeklinde kurar. En geniş dairede millet mensubiyetini verir (millet-i İbrahim); ikinci dairede ümmet mensubiyeti bulunur (ümmet-i Muhammed); üçüncü dairede mezheb mensubiyeti yer alır (ehl-i sünnet ve’l-cemaat); dördüncü daire ise meşrebe aittir (Birgivî meşreb); beşinci mensubiyet devlet, yani içinde yaşanılan siyasî yapıdır. Bu siyasî yapının iki rüknü vardır; birincisi ilim yani en geniş anlamıyla bilgi; ikincisi ise şerîat, en geniş anlamıyla İslam. Müellif bir ferdin terbiye ve taliminde kamusal olan ile ferdî olanı birlikte düşünür. Kamusal olan fıkıh (hukûk) ile ferdî olan ise ahlak ve tasavvuf ile sağlanır. Ancak tüm bunların ortaya çıkması için ferdin sağlıklı bir bedene sahip olması gerekir; bu nedenle koruyucu tıb ilmi önemlidir. Bu çerçevede İshak Tokadî mensup olduğu kültürün tarihî tecrübesi ışığında terbiye ve talimini düşündüğü örnek-bir-gencin kitap coğrafyasını da belirler. Bu kitaplık sadece okumak için değil, aynı zamanda bir ömür boyu müracaat etmek içindir.