Tükendi
Stok AlarmıÜlkemizde özellikle iki binli yıllardan sonra daha da yoğunlaşan sınav odaklı eğitim sistemi, bazı olumsuz yan etkileri de beraberinde getirmiştir. Özellikle öğrencileri sıralama odaklı sınavlarda, gerçekte çok rasyonel olmayan bir tutumla bazı dersler ön planda tutulmuş ve eğitimin pek çok paydaşının gözünde müzik, resim, şiir, drama, spor vb. odaklı dersler çeşitli boyutlarda göz ardı edilebilir bir konuma getirilmiştir. Bu kabulleniş, zorunlu temel eğitim süreçlerindeki “Bütüncül Yaklaşım”ı oldukça bozmuştur. Eğitim sistemimizin çok önemli bir sorunu olarak müzik, resim vb. derslerin bütüncül eğitim kapsamı dışında konumlandırılması, bu derslerin organizasyonunda bir olgu olarak karşımızda duran büyük sorunlara yeni bir olgu eklemiştir: bütüncül eğitimin çok önemli bir disiplini olan müzik eğitimi derslerindeki “Göz Ardı Etme” olgusu!.. Müzik eğitiminin kendine özgü bazı özellikleri, öğrencilerin bu konudaki beklentilerini karşılama ve yansıtma konusunda önemli fırsatlar sunar. Müzik eğitimiyle gerçekleşecek özellikle duyuşsal boyuttaki olumlu ilgi, tutum ve değerler bireylerimizin yaşam boyu öğrenme süreçlerine ve hayata bakışlarına yön verecektir. O nedenle genel eğitim süreçlerindeki müzik eğitimi derslerini, çocuklarımızın zihninde, boş, anlamsız, gereksiz, sıkıcı, faydasız, etkisiz bir ders olarak kodlamaktan özellikle kaçınmalıyız. Eğitimin tüm paydaşları olarak sanat eğitimine ve müzik eğitimine dönük duyarlı ve hassas bir tutum sergilemek zorundayız. Resmî bir program göz ardı edilmek için değil, tam olarak uygulanmak için hazırlanır. Şüphesiz; insan faktörünün olduğu yerde çeşitli sosyokültürel, sosyoekonomik ve sosyopolitik yansımalar öğretim programının tam anlamıyla hayata geçirilmesi önünde bazı engeller teşkil edebilir. Ayrıca bazı büyük toplumsal olaylarla birlikte özellikle doğal afetlerin olumsuz etkileri büyük ölçüde eğitim süreçlerine yansıyabilir. Bu yansıma, öğretim programlarının çeşitli nicelikte ve nitelikte göz ardı edilmesi ile sonuçlanabilir. Önemli olan bu göz ardı etme olgusunu minimize edecek bir yaklaşım ve projeksiyon oluşturmak, bu alanda gerekli tedbir ve düzenlemeleri büyük bir hassasiyetle devreye sokabilme iradesini göstermektir.