Arama işlemi kişilerin bazı temel hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesi sonucunu doğuran bir işlem olup, kendi içerisinde adli arama ve önleme araması olarak ikiye ayrılmaktadır. Adli arama, suç şüphesi üzerine başvurulan arama türü olup; önleme araması, suç şüphesi öncesinde başvurulan arama türüdür. Çalışmamızın konusu olan önleme aramasının ne olduğunun ya da ne olmadığının daha doğru anlaşılabilmesi için adli aramaya ilişkin açıklamalara da çalışmamızda yer verilmiştir.
Önleme aramasında, arama işlemi ile bağlantılı olduğu düşünülen bir suç bulunmamaktadır. Önleme aramasına muhatap olabilecek kişiler çoğunlukla, hayatın olağan akışında yaşamlarına devam eden insanlardır. Bu nedenle belki de hayatlarında devletin soğuk yüzünü hiç görmemiş olan bu insanlarda, önleme aramasından sonra, devlete ilişkin olarak olumsuz izlenimlerin bırakılmaması gerekir.
Çalışma üç bölümden oluşmakta olup birinci bölümde, arama kavramı, aramanın hukuki niteliği, aramaya hakim olan ilkeler, aramanın tarihsel gelişimi, mukayeseli hukukta arama, arama çeşitleri incelenmiş; ikinci bölümde, çalışma konumuz olan önleme araması incelenmiş; üçüncü bölümde ise hukuka aykırı olarak yapılan arama başlığı altında, hukuka aykırı aramanın suç teşkil etmesi, hukuka aykırı arama ile elde edilen delillerin durumu, hukuka aykırı arama nedeniyle uğranılan zararının tazmini ve hukuka aykırı aramaya karşı başvurulabilecek kanun yolları incelenmiştir.