Tükendi
Stok AlarmıÖdetmecilik faillerin işledikleri suçlar karşılığında cezalandırılmasını adaletin gereği sayan bir yaklaşım ortaya koymasıyla bilinir. Acıya karşı acı prensibi geçerlidir bu kuramda. Ne faillerin ıslahı başat önemdedir ne de suçun önlenmesi. Mağdurların uğradığı zararların telafisi ya da onların faillerle uzlaşması da hep tali meselelerdir. Haliyle, böyle bir anlatıda, ödetmeciliğin onarımla bir araya gelmesi de olanaklı bulunmaz çoğu zaman.
Ödetmeci Ceza Adaletinin İki Yüzü, tavizsiz bir adalet talebine yaslanan ödetmeciliğin onarımla birlikte ele alınabileceğini söyleyerek sağduyuyla bağdaşmaz görünen bir önermeyle çıkıyor yola. Ancak, “ödetmeci ceza onarıcıdır” savını ileri sürerken ödetmeciliğe arka çıkmayı değil, onu kritik etmeyi amaçlıyor. Hukukun ödetmeciliğinin karşısına, bir başkasını, acıya karşı acı prensibini benimsemeyen, yasayı ve adaleti değil, ilişkileri onaran bir ödetmeciliği koyuyor. İki ödetmecilik türünü birbirine karşıt konumlandırdıktan sonra da ceza yaptırımının mağdurla, faille ve devletle ilişkisine odaklanan özgün bir soruyla okuru çağdaş tartışmalara dahil ediyor: Ceza yaptırımı mağduru, faili ve devleti nasıl onarır?
Ceza adaletinin yaygın kabullerine meydan okuyarak bu sorunun peşine düşen bu kitap, hem ceza felsefesine ilgi duyanları hem de alanın baş aktörlerini muhatap alarak eleştirel hukuk okulunun entelektüel köklerinden beslenen güçlü bir düşünsel zemin sunuyor.