Tükendi
Stok AlarmıAtatürk’ün babasını ve dedesini “Kızıl Hafız Ahmet”i tanıyan eski aydın milletvekili Tahsin San Bey ve eski umum müfettişi ve milletvekili Tahsin Uzer’den Kılıç Ali’nin ve Tahsin bey’den E.B. Şapolyo’nun naklettiği bilgilerde, Atatürk’ün baba soyunun “Anadolu’dan Rumeli’ye geçmiş olan Yörüklerden” olduğunu göstermektedir.
...Yabancı dil öğrenmek günah sayıldığı için dış politika hıyanetleri Osmanlı topluluğundan ayrılmak isteyen ve Fenerli Rumların elinde idi.”
... 22.06.2019 tarihinde Amasya’dan bir tamim “vatanın bütünlüğünün, milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu, İstanbul Hükümeti’nin vazifesini yapamadığı belirtilmiş ve milli mücadelenin fiilen başladığı” onun imzasıyla ilan edilmiştir. Dahi adam, “milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararının kurtaracağına” iman ettiğinden, her şeyden evvel, milli kararlar alabilecek bir kongrenin acele toplanması lüzumu üzerinde durmuştur.
İngiltere Karadeniz Ordusu Komutanı General Milne, Londra’ya şu mesajı yollar. “VI. Mehmet, İngilizler’in Türkiye’de idareyi mümkün olduğu kadar süratle ellerine almalarını istiyor.”
Amiral Web’in mektubu: “Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor.”
Damat Ferit, Amiral Caltorhea’a şöyle diyecektir: “Padişahın ve benim yegane ümidimiz, Allah’tan sonra İngiltere’dir.”
Vahdettin, 30 Mart 1919’da, Damat Ferit aracılığıyla “kendi eli ile yazdığı bir tasarıyı’ İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpea’a ulaştıracaktır. Özeti şudur: “Osmanlı İmparatorluğu’nun 15 yıl müddetle İngiliz sömürgesi olması.”
“Türklere yüz verilmeyecek ve ağır şekilde cezalandırılacakları kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kendilerine anlatılacaktır.”
-Siz ondaki o gök gözleri görüyor musunuz? Eline fırsat geçerse ne halife bırakır, ne padişah, demişti. (Hoca Zeynel Abidin)
“Kuvayı Milliyet maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor. Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır...”
“Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız?”
“Yunan ordusu halifenin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir. Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara’dadır.” (İskipli Hoca) dediği için cezalandırılmıştır. O dönemin hainleri bu dönemin kahramanları oldular (!)