Türk tarihi dünya tarihidir. 

Türkler bilinmeden ne Asya, ne Avrupa, ne de Afrika tarihi yazılamaz. Türk düşmanlığı dikkate alınmadan Hristiyanlığın ve İslamiyetin geçmişi anlaşılamaz. Türkler olmadan bilim tarihi de eksik kalır. Farkında olmasak da tarihimizi ne değiştirebiliriz ne de yok sayabiliriz. En doğrusu onu öğrenmek ve bugünlerimizi tarihin ışığında değerlendirebilmektir. Siz “Türk diye bir şey yoktur” diyen cahilleri asla dikkate almayın. Bırakın onlar cehaletleri ve kinleri içinde boğulup gitsinler. Zira onlar kendi nefretlerinde yok olmaya mahkumdurlar. 

Mete Han karşı konulmaz bir iradenin, çelikleşmiş bir disiplinin ve taviz vermez vatan sevgisinin simgesidir. Hem kendi ulusundan hem de diğer kavimlerden hiç kimse O’nun emirlerine karşı duramaz. Mete Han aynı zamanda vatan demektir. Her şeyini feda eden ama vatan toprağından bir karış bile geri adım atmayan vatansever liderdir O. Atatürk’ün dilinden “ya istiklal ya ölüm” diyendir. O’nu bilmek Türk’ü bilmektir. O’nu bilmek, O’ndan bugüne süregelen ve bundan sonra da geleceğe akıp gidecek olan Türk tarihini bilmektir.

O’nu öğrenmeli, anlamalıyız…