Elinizdeki kitap, son yıllarda bütün dünyayı etkisi altına alan mülteciliğin çocuk edebiyatı çerçevesinde tuttuğu karşılığa odaklanıyor. Kitapta mültecilik ve çocuk edebiyatı ilişkisi üzerinden sosyal, pedagojik ve estetik unsurların bileşimine dair bir yaklaşımın sergilendiğini söylemek mümkün. Mülteciler için dünün tarifsiz, şimdinin yakıcı, yarının da belirsiz olduğunun ifade edildiği kitapta; yitirmenin yalnızca ötekilere mahsus kılınamayacağı bir denklik arayışı var. Edebî imkânlar eliyle mültecilerin buruk yaşamlarının çocuk kitaplarının düşten sayfalarında karşılık bulduğu, dolayısıyla mekânda yiten mülteciler için çocuk edebiyatının dilsel bir barınak hâlini aldığı fikri hâkim. Daha çok oyun, eğlence ve serüven arayışında olan çocukların dünyasına mültecilik gibi ağır bir konunun dâhil olma koşullarının gözetildiği söylenebilir. Çocukluğun eksiklik algısıyla karşılanamayacağı, aksine çocuk edebiyatının çocuğun önemine binaen hep bir fazlasını gerektirdiği fikri de dikkat çekici. Okuyucular kitap boyunca özellikle çocuk hakları, sorun odaklılık, duyarlılık, çok kültürlülük, çocuk gerçekliği ve çocuğa görelik kavramlarıyla karşılaşıyor. Sona doğru mültecilik temasını işleyen çocuk kitaplarının güncellik, eleştirel bakış, bireysel ve toplumsal sorumluluk, empati, farklı kültürlere saygı, bir arada yaşama bilinci, sorunların üstesinden gelebilme, oryantasyon vb. eğitsel özellikler taşıdığı örnekler eşliğinde ileri sürülüyor.