Tükendi
Stok AlarmıDavaya konu edilen uyuşmazlık genellikle mahkeme hükmü ile sona ererken, bazen dava dışında ve yargılama devam ederken meydana gelen bir gelişme ile de sona erebilir. Bu halde ya dava ile ulaşılmak istenen neticeye ulaşılmış ya da ulaşılma imkanı kalmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlık sona ermiş ve talep hakkında hüküm verilmesi gereksiz hale gelmiştir. Davanın konusuz kalması olarak ifade edilen bu durum ile uygulamada sıkça karşılaşılmakla birlikte, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 331/1`in dar kapsamı nedeniyle teorik olarak açıklanmaya muhtaçtır. Keza bir davanın nasıl konusuz kalabileceğine ilişkin bir yargı içermemektedir. Yargılama dışında gerçekleşebilecek vakıaların çok çeşitli olduğu ve bu vakıaların dava türlerine göre farklı etki doğurabileceği gözetildiğinde, tüm dava türleri için geçerli olmak üzere davanın konusuz kalabilmesi için gerekli şartlar belirlenmelidir. Bu şartları haiz bir vakıa gerçekleşip dava konusuz kalsa dahi, ortaya çıkan durum doğrudan derdest davanın konusuz kalmaya bağlı olarak sona ermesine neden olmaz. Gerçekleşen vakıa ile doğurduğu etkilerin mahkemeye taşınması ve mahkeme tarafından usuli açıdan sonuç bağlanmasına yönelik bir taraf usul işlemine ihtiyaç duyulur. Bu vesile ile mahkeme taraflar arasındaki uyuşmazlığın sona erdiği ve davanın konusuz kaldığı kanaatine varırsa, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklindeki nihai karar ile yargılamayı sona erdirir. Davanın bu şekilde sona ermesi, yargılama giderlerine hükmedilmesine engel değildir. Mahkeme davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre, taraflardan birini yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.