Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir. Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmemiş ise evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK`nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Katılma alacağı, yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Ayrıca bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir.
Mal ayrılığı rejiminde, eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir. Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır. Mal ayrılığı rejimini öngören 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanun`un 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu`nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır.
Tamamen uygulamaya yönelik olarak hazırlanan kitapta; genel bilgiler ve açıklamalara, mal rejimine ilişkin hesaplama tekniklerine, örnek dilekçe, sözleşme ve bilirkişi raporlarına yer verilmiştir.