İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden beri, bizden daha gelişmiş insanlar, kadim bilgeliğin emanetçileri oldular. Bir rivayet, bu bilge insanlara ait yedi kardeşliğin bulunduğunu, bunlardan en önemlisinin Himalaya Dağlarında bilinmeyen bir manastırda yaşadığını aktarır. Tabiat kanunları konusunda bizden daha bilgili olan, bizlerden daha ruhsal olan bu üstatlar, diğer insanların gelişimi için çabalıyorlar. Onlar ne tanrıdır ne de yarı-tanrı; onlar da bizim gibidir, ama daha bilgili, daha bilge, daha sevgi doludurlar. Hakikatin meyvesine ortak olmamızı arzu ediyor, bu yüzden de dünyaya öğretilerini yaymak üzere elçiler gönderiyorlar.
İnsan cehaleti o kadar büyüktür ki, bu elçiler her daim aşağılanmaya ve alaya maruz kaldılar.
Bu kitap, yaşamlarını kabataslak aktardığım kusursuz olmayan üstatları, onlardan esirgenen, layık oldukları övgüye kavuştursun! Kusursuz olmayan şeylerin içinde yücelik olabileceğini; dolandırıcının yüzünün, eğer samimi ise, bir bilgin veya papazın ciddi ifadesinden daha içten bir teselli sunduğunu; sevgi ve hakikat mesajının bizler için cesaret verici bir şey olduğunu göstersin!
Tuvanalı Apollon
Albigenler
Esclarmonde Kızları
Katharlar
Jack de Molay
Tapınak Şövalyeleri
Nikolas Flamel
Christian Rosenkreutz
Gül-Haçlılar
Ölümsüz Kont Saint-Germain
Madam Blavatsky