Tükendi
Stok Alarmı‘’Türkiye gibi gelenek ve göreneklerin etkin olduğu ataerkil toplumlarda namus, kadın üzerinden algılanır. Dolayısıyla kadın, mensubu olduğu ailenin ya da aşiretin namusunu temsil eder. Bu sistemde bir kızın; ailesinin isteği dışında birisiyle duygusal ilişki yaşaması, hamile kalması, sevdiği gençle evden kaçması ya da bir kadının; kocasını terk etmesi, başka bir erkekle adının çıkması, zina yapması, hatta zorla, cebren tecavüze uğramasının cezası, inanç ve toplumsal değer yargıları açısından, ölümdür.
Bu ölüm kararı, aile meclisinin ya da aşiret reisinin verdiği kararla alınır ve aile yakınları tarafından yerine getirilir. Töre cinayetlerinde genellikle erkeklere bir şey yapılmazken, hayatını kaybedenler ise çoğunlukla kadınlar olmaktadır.
Ülkemizdeki, son beş yıllık resmi kayıtlara göre; 2016 yılında 329, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474, 2020 yılının ilk altı ayında ise maalesef 115 kadın cinayete kurban gitmiştir.
Bu kitapta da bir töre cinayetine kurban edilen Gülistan isimli genç bir kızın hayatı, gerçek bir olaydan esinlenilerek roman tarzında anlatılmıştır.
Unutmayın ki İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun, kadını öldürmez, aksine yaşatır!’’