Bazı mekânlar yaşadığımız için, bazıları bize anlatıldığı için kalır aklımızın bir köşesinde; böylece oluşur anılar ve hafıza mekânları. Karnus’ta (Çukuryurt) yaşlananlar ve onların şehirli çocukları için de durum böyle; tarihten akıp gelir kuşaklar boyu içimize işlemiş mekânlar ve anılar. Bu kitapta kendi anılarımdan yola çıksam da daha çok Karnusluların ve atalarının tarih-sosyoloji bezemeli tecrübelerini kaydetmek istedim. Böylelikle bazı okuyucular anılarını tazelerken gençler zihinlerinde bir mekân canlandırabilecek. Birkaç akademik okuyucu için belki socio-historique bir mekân olarak satırlarda kalacak.
Dün ile bugünü, insan ile toplumu, toprakla tarihi bağlayan şeyler olmasaydı, onların izini sürmeseydik nasıl anlam verirdik kendi hayatımıza? Nasıl okurduk halimizi kendi dilimizden, kendi gurbetimizden?
Karnus köyü için anı ve özlemleri yazıp dökmek bir entelektüel iş sayılsa da asıl görev, asıl gerçeklik yaşadığımız yerlere ve Ankara, İstanbul gibi bizim olmuş gurbete emekle, alın teriyle, gayretle sarılanlara saygıyı ifade etmektir. Gurbetimizi sıla yapacak bir tarih bilincine ulaşabilmektir..