Yürek arzuladığına ulaşabilmek için, ne yollar deniyor ve kendine ne bahaneler buluyor! Uzun süre koridorlarda bekleyemedim, hangi locada olduğunu öğrenmek için salona hızla göz gezdirdikten sonra, orkestra katındaki yerime geçerek oturdum. Marguerite, zemin kattaki ön sahnede, yalnız oturuyordu. Daha önce de belirttiğim gibi bir hayli değişmiş görünüyordu. Dudaklarında o eski umarsız gülümseme yoktu artık. Acı çektiği ve hâlâ çekmekte olduğu her halinden belliydi. Nisan ayında olmamıza rağmen, kışta kalmış gibi giyinmiş, baştan ayağa kadar kadifelere bürünmüştü. Onu o kadar dikkatle süzüyordum ki, bakışım onun da ilgisini çekti.