“Kadın” kelimesi ilk bakıldığında sadece bir cinsiyet belirtse de içinde birçok dini ve kültürel kalıpları da barındırmaktadır. Tarihin başından itibaren ataerkil sistem erkeğin karşıtı olan bu cinsiyeti nereye konumlandıracağını bilememiştir. Bu konumlandırma meselesi de en çok dini değerlerde karşımıza çıkmaktadır. İslamiyetin doğuşundan itibaren gerek Hazreti Muhammed’in kadınlar için söylediği güzel şeyler gerekse de Kur’an’ın kadın hakkındaki ayetleri o zamana kadar hak ettiği değeri görememiş ve aşağılanmış olan kadınlar için büyük bir önem taşımaktadır. Tarihin başından itibaren halklar birbiri ile iletişime geçtikçe bir kültür alışverişi yaşanmıştır. Bu alışveriş sırasında da halk arasında uygulanan ve dinen asılsız olan birçok davranış kalıpları geçmiştir. Ahmet Ağaoğlu’nun bu eseri dini bir temeli olmayan olumsuz davranışların ve İslamiyetin kadının yaşamı üzerindeki etkisinin anlaşılması için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.