Tükendi
Stok AlarmıToplumda söz ve davranışlarıyla diğer insanlardan farklı olan, düşün-celi, ağır başlı, mantıklı ve ikna edici konuşma eğilimi gösteren kişilere çoğu zaman “filozof” nitelemesi yapılır. Düşünceye dalmış ve bir konu üzerine yoğunlaşmaya çalışan kişilere yaygın bir şekilde ”bu kadar derin düşünme, filozof mu olacaksın” denildiği sıkça duyulur. Aslında toplum-da, yarı şaka yarı ciddi vurgulanan derin düşünme ile filozof olma arasındaki ilişkinin göz ardı edilmeyecek kadar haklılık payı bulunmaktadır. Düşünme, her insana özgü ayırıcı bir niteliktir. Fakat derin düşünce, nesneleri maddi, şekli, fail ve gaye sebepleriyle irdelemek sebep ve sonuç arasında ki ilişkiyi inceleme çabası ve arzusu herkese özgü değildir. Filozof, derin düşünmeyi ve buna bağlı olarak düşüncesinin ürünlerini sorgulamayı seven bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgelikte sevgiyi, sevgide bilgeliği bulma çabasındadır. Bu açıdan insan zihni, doğal olarak şu soruları sormaktan kendisini alıkoyamamaktadır.
- Filozof, düşünceyle nelere ulaşabilir? Filozof, neyi ne kadar bilebilir?
- Filozofun bilgisinin değeri nedir?
- Salt kuramsal bilgiye sahip olunmakla da filozof olunabilir mi?
- Filozof olarak nitelendirilen kişinin temel özellikleri nelerdir?
- Filozofun, erdemli kişi, peygamber ve liderle birleştiği ve ayrıştığı hususlara İslam Felsefesi açısından ne tür bir değerlendirme yapılabilir?
Bu çalışmamızda, İslam Felsefesinin Meşşai ekolünün dört önemli kişiliği olan, Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd’ün filozofa ve niteliklerine bakış açısını belirlemeye çalışacağız.