Elinizdeki bu kitap, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra işgal altındaki bir başkentte ve Anadolu’da İstiklal Savaşı’nın perde arkasını oluşturabilecek bir direnişi ve o direnişi demir bir yumrukla bastırmak isteyen işgal kuvvetlerinin şimdiye kadar tarih kitaplarında pek de yer almamış belgelere, anılara ve olaylara dayalı mücadelesini konu almaktadır. Bu yönüyle eser, yıllar süren titiz bir çalışma sonunda ortaya çıkarılmış ve şu soruları irdeleyerek yaşanan olayları hamaset yapmadan, objektif olarak okuyucunun gözleri önüne sermeyi ve onlara cevaplar aramayı amaçlamıştır.Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıktığını onaylayan Mondros Ateşkes Antlaşması’na direnen veya direnmeyi düşünen kimseler olmuş mudur? İmparatorluğun en ücra köşelerindeki yorgun komutanlar "silah bırak" kesin emri hükümetleri tarafından kendilerine ulaştırıldığında ne düşündüler? Ne yaptılar? Nerelerdeydiler? Geç teslim olduğu için İngilizler, nerede, hangi Osmanlı Generaline er muamelesi yaptılar? İşgal kuvvetleri, İstanbul’a ayak bastıklarında ellerindeki kara listelerde kimlerin isimleri vardı? İsimleri neden bu kara listelerde yer aldı? Polisiye film senaryolarına taş çıkaracak şekilde işgalin gölgesindeki bir başkentin sokaklarında kimler fellik fellik arandı? İşgal İstanbul’unda bir döneme damgasını vuran devletin bakan, vali ve kaymakamlarına hangi muameleler reva görüldü Nereye, niçin sürüldüler? İdam sehpaları başkentin meydanlarında neden kuruldu? İşgal kuvvetlerinin Yüksek Komiserleri İzmir’in işgal haberini son dakikaya kadar neden hükümet yetkililerinden saklama gereği duydu? Padişah ve Damat Ferit hükümeti İzmir’in işgaline neden kayıtsız kaldı? Hükümet üyeleri savaş yorgunu bir halktan aylarca neleri, niçin gizledi? Neyi umuyorlardı? Mustafa Kemal’in Ateşkes Antlaşması’na direnen komutanlarla nasıl bir bağlantısı vardı? İşgal altındaki İstanbul sokaklarında altı ay boyunca hangi beklentilerle kimlerin kapılarını çaldı? Bu kapılar neden yüzüne kapandı?