Bir milletin yürütücü kuvvetine *ülkü* denir. Toplumlardaki kişileri birbirine bağlayan nesne; yalnız kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, aynı zamanda ülküdür.
Ülkü, ilk önce, insanların gönüllerinde, gönüllerinin derinliğinde, şuuraltında, hayallerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, büyük kılavuzlar tarafından açıklanır. Daha sonra da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamle sırasında da ülkülü millet, kahramanlar ardından gönül isteği ile koşar. Bütün bu uğraşmalar arasında da millet yürür; önce manen, sonra maddeten ilerler, olgunlaşır, erginleşir.
Türk yazar-şair, düşünür ve öğretmen olan Hüseyin Nihal Atsız, yazdığı edebî eserlerinde Türk tarihini, Türk araştırmalarını konu edinmiştir. Yazıları ve şiirleri ile Atsız’ın savunduğu Türkçülük düşüncesi açık ve net bir üslupla okurlara sunulmuştur…