II. Meşrutiyet döneminin en mühim travmalarından biri, belki de birincisi, 31 Mart Vak‘ası’dır ve bu vak‘a meşrutiyet ruhunu zehirleyen önemli bir hadisedir. Nitekim II. Meşrutiyet’in ilânı akabinde meşrutî idare algılarındaki farklılıkların da etkisiyle ülke hızlı bir şekilde askerî bir ayaklanmaya sürüklenmiştir. Bu ayaklanma, Hareket Ordusu tarafından bastırılmış; neticesinde II. Abdülhamid tahttan indirilmiş; ayaklanmanın mürettip ve müşevviki olduğu iddiasıyla pek çok kişi muhakeme edilerek idâm, kürek, kalebent, sürgün ve hapis gibi cezalara çarptırılmıştır.
31 Mart Vak‘ası’nın evveli ve ahiri çerçevesinde mühim şahitlerinden birisi Hurşit Paşa’dır. Paşa, vak‘a çıktığında Tophane Nâzırı’dır. Vak‘a devam ederken Heyet-i Nâsiha reisidir. Vak‘a bastırıldıktan sonra da İdâre-i Örfiyye ilânı neticesinde teşkil olunan Divân-ı Harb-i Örfî’nin reisidir. 31 Mart Vak‘ası’nın bu denli şahidi olan bir şahsiyetin vak‘a hakkındaki müşahade ve mülahazaları fevkalade kıymetlidir.