Rasyonalizm, Alman filozof Hegel ile birlikte doruk noktasına ulaşmıştır. Hegel aklın yasaları ile varlık yasalarının aynı olduğunu ve insan duyularına gerek duymaksızın, sadece akıl yoluyla gerçek ve apaçık bir bilgiye ulaşabileceğini iddia etmektedir. Duyu organlarınca elde edilen bilginin bize varlığın özünü vermeyeceğini öne süren Hegel’e göre felsefe nesnelerin düşünce ile görülmesidir. Onun felsefesinin temelinde gelişme ve değişme kavramları bulunmaktadır. Değişmede düşünce’nin öneminin altını çizen Hegel, düşünce’de meydana gelen değişimlerin maddedeki değişimlere yol açtığını iddia etmektedir.  Düşünme kavramlar ile gerçekleştirilmektedir ve bundan dolayı kavramlar felsefenin ana konusudur. Felsefenin ödevi varlığın özünü kavramak, görevi ise şeylerin doğasını anlamak, var oluşunun, özünün ve amacının ne olduğunu bildirmektir.