Yaşlılık mı...?
O da ne...?
Ben yaşlanmak istemiyorum... Hani sonbaharımızdayız ya, aslında değil bee, daha ikinci baharımızı yaşıyoruz. Peki benim elimde mi yaşlanmamak? Bu sorunun cevabını düşünüyorum ve "evet" diyorum. Şaşırmayın, ruh yaşlanmayınca heyecan devam ediyor.
Bedenimizin yaşlanmasına mani olamıyoruz çünkü yerçekimi var, ama ruhumuz bizim elimizde. Onu istediğimiz şekilde kullanma şansımız var. "Artık onu yapamam", "Bundan sonra ne olacak ki", "Ama ben yaşlandım artık" Bu kelimeler olumsuzluk ifade ettiğinden beynimiz bir müddet sonra bu ifadelere göre düşünmeye başlıyor. Sen, "Ben yaşlandım artık, unumu eledim eleğimi astım" dersen, beyninde bu ifadelere göre düşünür ve yapmak istesen de yapamazsın istediklerini.
Böyle düşününce de yapmak istediklerimizden vazgeçiyoruz. Ben vazgeçmiyorum. En çok neden uzun yaşamak istiyorum biliyor musunuz? Dünyadaki yeni gelişmelerden haberdar olmak, teknolojiyi ve bilgileri takip etmek için. İçimde o kadar büyük bir coşku var ki, gençlerin yaptığı her şeyi yapmak ve yeni şeyler öğrenmek için kocaman bir istek var içimde. Artık her şeyi daha çabuk öğreniyorum ve öğrenmekten çok keyif alıyorum. Ve bir şeyi çok iyi biliyorum,
"Hiçbir Şeyi Bilmediğimi"