İslam halifeleri üzerinde araştırmamı yaparken, İslam tarihinde vuku bulan çok önemli hadiselerle karşılaştım. Bunların, küçük kitapçıklar hâlinde basılıp okunması gerekir. Okunmazsa işin hakikati ve iç yüzü bilinmez.
Bütün İslam tarihi boyunca belirli zaman ve yerlerde yalancı peygamberler, ilahlık iddiasında bulunanlar, cahilleri peşinden sürükleyen sahte âlimler ve veliler hep çıkmıştır. Mesela Hallac-ı Mansur’u, ben Allah’ın has kullarından bir veli olarak bilirdim. Çünkü sadece duyduğumuza inanıyorduk. Araştırmadan ve okumadan körü körüne inanıyorduk. 55 sene önce, üstat Necip Fazıl’ın *Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar* kitabını okurken Hallac’ı Mansur’u anlatan bazı cümleler okumuştum. Çünkü üstat sadece bazı sözlerini tahlil ediyordu. Aklımda kalan buydu. Zaten biz Hallac’ı *Enel-Hakk* diyen bir veli olarak biliyorduk.
Ancak Halifeler üzerine araştırmamı yaparken, Hallac’ın böyle olmadığını gördüm. Hallac hem İbnü’lesir’de hem de İbni Kesir’in eserinde, insanları aldatan, onları sapıklığa sürükleyen, akideyi ifsat eden bir kişi olarak karşımıza çıkıyor. Hatta daha da ileri giderek peygamberlik ve Rablık iddiasında bulunuyor. En iyisi sizleri, Allame İbni Kesir’le baş başa bırakarak son noktayı koyuyorum.
Masum AYDIN