“Haksız tahrik indirimi, isyankâr itaatsizleri öldüren erkeklere ‘erkeklik indirimi’ uygulayarak kadına şiddeti yasal şiddet şeklinde meşrulaştırma aracıdır. Eril tahakkümün hukuk kültüründeki kalesidir.”
Haksız tahrik indirimi, Ceza Kanunu’nun ilgili maddesinde cinsiyete dair herhangi bir ifade bulunmasa da, asıl olarak kadın cinayetinin cezasının indirilmesi anlamına geliyor. Bu indirim, cezasızlık sorununun bir parçası olduğu kadar, hukuk düzeni ile ataerkil düzen arasındaki “fikir birliği”ne de işaret ediyor. Feminist hareketin “erkeklik indirimi” demesi, boşuna değil! Erkeklerin hangi “haksız” fiiller karşısında tahrik olabilecekleri konusundaki fikir birliğini, verilen haksız tahrik indirimlerinde izleyebiliyoruz: “Cilveli cilveli” saat sormak, beyaz tayt giymek, erkekliğine laf etmek, doğum kontrol hapı kullanmak, eşinin ikram ettiği portakal suyunu içmemek…
Haksız Tahrik’te Eylem Ümit Atılgan, sayısız mahkeme tutanağı, karar metni ve gazete haberini inceleyerek, buradan çıkan bulguları derinlikli bir okumaya tâbi tutuyor. Feminist bir hukuk akademisyeni olarak, “haksız tahrik” düzenlemesinin lafzını ve uygulanmasını hukuk sosyolojisinin ve felsefesinin ışığında yorumluyor.