Toplumu Kafkaesk bir atmosferin kuşattığı, adı belirsiz bir ülkede, anlatıcının pek az tanıdığı bir müzisyen, ona, tuttuğu günlüklerden oluşan birkaç defter verir. Defterlerde, politik baskı kurbanı bir başka müzisyen ile, uğradığı politik baskının yanı sıra ailesiyle ve dostlarıyla da sorunları olan bir mimar söz konusu edilmektedir. Sorgulama, bedensel işkence gibi bilinen baskı yöntemlerinin izine rastlanmaz "Gubbio Kapıları"nda. Sorguya çekilen ve soluksuz bırakılan hayatın kendisi, düşünce ve sanatsal yaratıdır. "Mekan" değişebilir, anlatılanlar "olmuş"tur, "olmakta"dır ve "olabilir". Anlatının hangi eylem zamanıyla yazıldığı hiç önemli değildir, öteki zamanları da içermektedir. Fransız yazınının en ilginç yazar ve sanat düşünürlerinden biri olan Daniele Sallenave, ‘Gubbio Kapıları’nda yoğun, karmaşık, çarpıcı bir dünyayı benzersiz bir zenginlikle yansıtmakta ve insan zihni ile ruhunun topografyasını çıkarmaktadır. 1980 yılı Renaudot Ödülü’nü alan ‘Gubbio Kapıları’, eleştirmenlere göre, son elli yılın en önemli Fransız romanlarından biridir. "Gubbio evlerinde iki kapı vardır: Biri geniş, ikincisi dar. Biri canlıların, öteki de ölülerin geçmesi içindir." Bir kez okumakla yetinemeyeceğiniz bir kitap!