"Zengin olsaydım, servetimi korusaydım, onlara vermeseydim, şimdi burada olurlardı. Dudaklarıyla yanaklarımı yalarlardı. Bir konakta otururdum, güzel odaların, uşaklarım, ateşim olurdu. Başucumda kocaları ve çocuklarıyla gözyaşı dökerlerdi. Bütün bunlar benim olurdu. Şimdiyse hiç. Para herşeyi verir insana, kızlarını bile. Ah! Param. Param nerede? Bırakacak hazinelerim olsaydı, yaralarımı sarar, bakarlardı bana. Seslerini duyar, yüzlerini görürdüm. (...) Görmek istiyorum onları. Jandarmaları yollayın, zorla getirsinler! Adalet benden yana. Doğa, yasa, her şey benden alınırsa, memleket batar. Açık bu. Toplum da dünya da babalık üstüne kuruludular. Çocuklar babalarını sevmezlerse her şey mahvolur. (...) Babalar, Meclis’lere başvurun, evlenmeyle ilgili bir yasa çıkarsınlar. Kızlarınızı seviyorsanız evlendirmeyin onları. Damat bir kızın her şeyini bozan, her şeyini kirleten bir namussuzdur. Evlenme yok artık! Bu evlilikler kızlarımızı elimizden alıyor ve ölürken onları yanımızda bulamıyoruz. Babaların ölümü üzerine bir yasa çıkarın. Korkunç bir şey bu."Goriot Baba... Balzac’ın başyapıtlarından biri daha, daha önce yayımlanan Vadideki Zambak’tan sonra, "Oğlak Klasikleri" arasındaki hak ettiği yerini alıyor...
Yayınevi
:
Oğlak Yayıncılık
2. Hamur